SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-MUZAREA

<< 1044 >>

باب: فضل الزرع والغرس إذا أكل منه.

1. ÜRÜNLERİNDEN YENİLDİĞİ ZAMAN EKİN EKME VE AĞAÇ DİKMENİN FAZİLETİ

 

وقوله تعالى: {أفرأيتم ما تحرثون. أأنتم تزرعونه أم نحن الزارعون. لو نشاء لجعلناه حطاما} /الواقعة: 63 - 65/.

"Şimdi bana ektiğinizi haber verin. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?" [Vakia, 63-65]

 

حدثنا قتيبة بن سعيد: حدثنا أبو عوانة (ح) وحدثني عبد الرحمن بن المبارك: حدثنا أبو عوانة، عن قتادة، عن أنس رضي الله عنه قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (ما من مسلم يغرس غرسا أو يزرع زرعا، فيأكل منه طير، أو إنسان، أو بهيمة، إلا كان له به صدقة).

وقال لنا مسلم: حدثنا أبان: حدثنا قتادة: حدثنا أنس، عن النبي صلى الله

عليه وسلم.

 

[-2320-] Enes r.a.'den rivayet edildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Bir müslüman, bir ağaç diktiği veya bir şey ektiği zaman söz konusu şeyden bir kuş, insan ya da bir hayvan rızıklanırsa bu sayede o kişiye mutlaka sadaka (sevabı) verilir. "

 

Tekrar: 6012

 

Diğer tahric: Tirmizi Ahkam, Müslim, Müsakat

 

AÇIKLAMA:     Hiç şüphesiz yukarıda zikredilen ayet, ekip diktiğiniz zaman onu siz değil biz bitiriyoruz şeklinde nimeti Allah'ın verdiğini belirterek dolaylı olarak ekim yapmanın mubah olduğunu göstermektedir.

 

Hadis de, Buhari'nin belirttiği şartlar altında, ekim yapmanın faziletli bir iş olduğuna delalet etmektedir.

 

İbnü'l-Münir şöyle demiştir: "Buhari, ziraatin mubah olduğuna işarette bulunmuştur. Ziraat yapmanın yasaklığı ise, - Hz. Ömer'den bu yönde yapılan bir nakilde olduğu gibi - ziraatin, insanı cihat vb. yapılması talep edilen diğer şeylerden alıkoyması haliyle ilgilidir.

 

Hadiste, "müslüman" denilerek, kafirler verilen hükmün dışında tutulmuştur.

 

Çünkü söz konusu şeyden yenilmesi halinde bunun, onu eken ya da diken kimse için sadaka olacağı belirtilmiştir. Sadaka ile kastedilen ise, ahiretteki sevaptır. Bu da sadece müslümanlara mahsus bir şeydir. Evet, kafir bir kimse, ekip diktiği şeyden dolayı dünyada iken karşılığını alır.

 

Nitekim Müslim'in, Enes'ten naklettiği bir hadiste böyledir.

 

Kafirin, bu sebeple, kabir azabının hafifletileceği görüşü delile ihtiyaç duyar.

 

Bu görüşün, dünyada iken rızıklandırılmayan ve afiyet içinde olmayan kafirler hakkında geçerli olması da uzak bir ihtimal değildir.

 

 

Hadisten Çıkarılan Sonuçlar

 

Hadis, ağaç dikmenin ve ekimde bulunmanın faziletli davranışlar olduğunu belirtmekte, yeryüzünü imar etmeye teşvik etmektedir.

 

Ayrıca mal mülk edinip bunlarla meşgulolmanın caiz olduğuna da delildir. Hadis, zahitlik taslayarak mal edinmeyi inkar edenlerin görüşünün yanlış olduğunu göstermektedir.

 

Dünya ile uğraşmayı çirkin gösteren rivayetler, insanı dini yükümlülükleri nden alıkoyan şeylerle ilgilidir. Bu yöndeki hadislerden biri, İbn Mes'ud'dan, "merfu" olarak nakledilen, "Mal-mülk edinmeyin,(aksi halde) dünyaya meyledersiniz" hadisidir.

 

Kurtubi şöyle demiştir: Bu hadis ile konu başlığı altında zikredilen hadis şu şekilde uzlaştırılır: Mal edinmeyi yeren hadis, dünya işleri ile çok meşgulolup bunların insanı dini yükümlülüklerden alıkoyması ile ilgilidir. Konu başlığı altında zikredilen hadis ise, malın yetecek kadar olması haliyle veya malı müslümanların yararı için edinip sevap kazanma amacıyla yapılması ile ilgilidir. Müslim'in rivayet ettiği hadiste, "Onun için kıyamet gününe kadar (süren) bir sadaka olur" ifadesi yer almaktadır. Bu söz, eken veya diken kimse ölse, maldaki mülkiyet hakkı başkalarına geçse bile, söz konusu ağaç veya ekilen diğer şeylerden yenildiği sürece sevabının da devam etmesini gerektirmektedir.

 

Hadisten açıkça anlaşıldığına göre, sevabı, malın mülkiyeti başkasına devredilmiş olsa bile, ekini veya ağacı ekip diken kimse alacaktır.